28 Ocak 2013 Pazartesi

bir kedim olsun

Bir kedim olsun. Yağmurda sırılsıklam olmuş eve kaçmaya çalışırken rastlayım ona. Yavru olsun ama her yavru gibi saf, muzur ve minik. Sırnaşsın bacaklarıma ürkekçe. Sırnaşırken mırıldansın “hadi ne duruyosun gidelim” der gibi… Etrafa bakınayım ben sahibini masustan ararmış gibi. Aslında gönlümden geçen kimsesiz olman ya, ondan sırf vicdanımı rahatlatmak için küçücük baksam ama sahibin çıkmasa karanlıkta, yanıp sönen sarı ışık dışında çıt çıkmasa sokakta. Kim bilir belki yolunu kaybetmişsindir, sahibin yağmurun altında delicesine arıyordur seni. Ya da belki bilerek bırakmıştır seni o ıssız sokağa, sıkılmıştır sorumluluğundan, yaramazlıklarından. Usanmıştır sütünü dökerek içmenden. Ya da belki sen kaçmışsındır sadece dışarıyı merak ettiğin için. Pencereden gördüğün kocaman dünyayı hep başka sanmışsındır. Özgürlüğüne düşkünsün ya sen. Başka kedilere de özgür olmayı öğreticem, hatta hatta kediler ülkesini bulucam demişsindir içinden. Kediler ülkesini bulmaya çalışırken ben çıksam karşına ve şimşeğin korkusundan ne yapacağını bilemez halde yapışsan bacaklarıma…. Alırdım işte o zaman seni. Alırdım ve bırakmazdım. Ama çıktı ya sahibin köşe başından. Tam çömelmiş dizlerim üzerine elimi boynuna uzatacakken ışığın altından seslendi adını. Yakalandığını hissetmiş gibi titredin birden ve etrafında bir tur atıp ne yapacağını bilemeden koştun sahibine. Üzülmüştüm tabi ama sahibinin seni kaybetme korkusu bütün sokağı sarmıştı. Sen hayatıydın onun. Ben sadece hayatımın bir bölümü olmanı isteyecektim senden. Haksızlıktı bu ve içimdeki sızıyı bastırarak gülümsedim size doğru. Sahibin patini kaldırdı bana doğru el sallamana yardım etti güya ama sen başını dahi kaldıramadın utançtan. Ben baktım sana. Emin ellerde olduğunu görmek ısıttı içimi. Güle güle “sahip” dedim köşe başından sahibinin seslenişi gibi. mutlu ol.

17 Ocak 2013 Perşembe

ezan vakti beethoven

ezan vakti beethovenı yaşamak istemek mi alçakça, bilmiyorum. ama yaşıyorum periye gibi her duyguyu. arıyorum soruyorum ve kıyamıyorum. ne olursa olsun kıyamıyorum. ağır ağır kapatıyorum gözlerimi geceye kalbimin sızısını hissederek. hissetmeyi seviyorum be dost… kimi doğruyla hisseder. kimi hatalarıyla.. ben her ikisini de yaşamayı seviyorum. zamanın getirdiği doğruları da hataları da eteğimde biriktiriyorum. biriktirdiklerimle devam etmek istiyorum. eteğimdeki taşların ağırlığı yaşadığımı gösteriyor. kiminde elmas kiminde çakıl taşı dolduruyorum eteğime… yolun sonunda hangisi çok diye saymayı düşünmüyorum. eteğimdeki taşları bile yarıştırmadan kabul ediyorum. gittiğince taşıyorum.