24 Mart 2013 Pazar

yoldan geçen adam


Kadın filmi çekecek kadar kadın var içimde. Her telden çalıp söylemelik hem de.

Tahterevalliden, mutfaktan, piknikten, yataktan ordan burdan her yerden...

Hepsi toplanmış bekliyorlar sahne sırasının kendilerine gelmesini. Hepsi bi saniye daha fazla kalmak adına sahnede bir diğerinin üstünde saç saca baş başa.

Hıh!

İşte böylesi bi kaosta,

Sen benim içimdeki kadınlardan yalnız birine aşıkken ben sana aşık oldum adam. Komple sana. O adamın içinde kabul ediyorum en tiksindiğim davranışları da, en bayıldığım duruşları da...


Oysa sen içimdeki kadınların hepsini sırf aşık olduğun kadın uğruna promosyon göremiyorsun ya.. Belki de haklısındır be adam. Kim katlanır onca insana tek bi bedende.

Biri var; elinde fırça şarkı söylemeye çalışan, altısından yeni gün almış.

Biri var; arka sıradaki çocuğa nasıl olsa da bakış atsam göz göze gelsek diye pırpırlanan, ergenliğinin zirvesinde.

Biri var; kitapların arasında gözleri görmez gireni, çıkanı, kaybolanı hele ki çalınanı..

Biri var; her gördüğü filmde halaa kendisine bi rol arayan. Çoğunlukla esas kızın yırtık ama delikanlı sırdaşı.   Hiç olmasa "yoldan geçen kambur adam"

Biri var; kırmızının şah damarında tutku delisi

Biri var; yetmişinde huzur ebesi...

Biri var be adam. Hep içimde birileri var...

O yüzden tutmaz bu maya. Bizden bi turta olmaz.

1 Mart 2013 Cuma

anbean: bazısının kışın büyür kalbi

anbean: bazısının kışın büyür kalbi: Kışla geliyor büyümeler. Önce kıyafetler büyüyor. Kabarıyor kalınlaşıyor. Ardından çantalar ayakkabılar eşlik eder hale geliyor kıyafetler...

bazısının kışın büyür kalbi

Kışla geliyor büyümeler.

Önce kıyafetler büyüyor. Kabarıyor kalınlaşıyor. Ardından çantalar ayakkabılar eşlik eder hale geliyor kıyafetlere. Ne de olsa uyum uyum diye paralandığımız şu günlerde her şeyin birbirine uyması için çabalıyoruz. Çantanın ayakkabıya uymasını, küpelerin saça, kravatın saate… 


Büyümeler yalnız dışarıda olmuyor tabi. Hareketsizlik arttıkça bedenler de büyüyor, kalça da göbekte. Ya kalp eksik mi kalıyor bu büyüme zincirinde? O da kendince büyüyor bu ‘uyum’u bozmamak için. Velhasıl bazı kalpler orantısız büyüyor dostlar. Bedenin taşıyabileceği ağırlıkta değil de aklına estikçe keyfi büyüyor. Onları taşıyan bedenler de ister istemez sabun köpüğü çözümler arıyor. Büyüdü ya kalpleri, eskisinden daha fazlasına yer var ya kalplerinde, olur olmaz insanları da taşıyorlar büyüyen boşluğa. Şıp sevdi edalara aldanırcasına izin veriyorlar girişlere. 


Ne bir kontrol, 

ne bir vize… 

Mülteciler basıyor kalbi karanlık kamyon arkası yaptıkları yolculuklarla. 


Zaman durmuyor ki her şey olduğunca kalsın. O ilerledikçe bahar geliyor. Yaz geliyor. Kıyafetler çantalar ayakkabılar derken beden de kalpte küçülmeye başlıyor. Hıh tam da bu noktada muhalif ruhum bir kez daha boy gösteriyor ve uymuyor o sözlere. Hani “geldi bahar ayları gevşer gönül yayları” gibi baharın ve yazın aşkı depreştiğini iddia eden insanların söylediği sözlere. Karşıt ruhum kışları aşık oluyor genelde. Kışları başka bir eli tutmak istiyor, kışları sevişmek, kışları sırnaşmak istiyor. Yaz geldi mi sıcaklar bastı mı gerek kalmıyor ki başka bir tene, kalbe. Bir kere her şeyin küçülmesiyle kalp de küçülüyor ve mültecilere sınır kapısı gözüküyor. Diretenler tevkif ediliyor bedenin kalpten aldığı yetkiye dayanarak. Sonra üşümüyorsun ki bir yazları yalnızken bedende başka bir beden sarsın seni… Ellerini, ayaklarını, burnunu ısıtsın. 


Demem o ki gerek yok yaz aşklarına da, ilişkilerine de.


Kış çocuğu olduğumdan mı bilmem, ben kış aşklarını sevenlerdenim dostlar. Kışın tadı, karı, aşkı gerçek kakaolu çikolata gibidir unutmayın.